Yanan Helvai Yakup Efendi Tekkesi’nin Hikayesi

Vefa’dan Vezneciler’e doğru giderken Bozdoğan Kemeri’nin bitişiğinde sac paneller ile kapatılmış bir mekan vardır. Eminim ki oradan geçen herkesin dikkatini çekmiştir. İki yıl önce Hacı Bayram-ı Veli ve onun tarikatı hakkında araştırmalar yaparken, Hacı Bayrâm-ı Velî’nin müritlerinden Bünyâmin Ayâşî’nin talebesi aynı zamanda Bayramî Melâmîliği’ne mensup Sûfî Pîr Ali Aksarâyî’nin damadı Helvai Yakup Efendi’nin dergahının Fatih Vezneciler’de olduğunu öğrendim.

Helvai Yakup Efendi’den bahsetmeden önce Bayramilik’ten bahsetmek istiyorum. Bayramiyye, 14. yüzyıl sonlarından itibaren Anadolu’da doğmuş, ilerleyen yıllarda Osmanlı coğrafyasının değişik bölgelerinde etkili olmuş bir tarikattır. Tarikatın kurucusu Osmanlı Devleti’nin kuruluş devri padişahları Orhan Gazi, I. Murat, Yıldırım Beyazıd, Çelebi Mehmet ve İkinci Murat devirlerini kapsayan, hayli uzun sayılabilecek bir dönemde yaşamış, gerek halk gerekse iktidar üzerinde hatırı sayılır nüfuz oluşturmuş, meşhur mutasavvıf Hacı Bayrâm-ı Velî’dir. Ankara’da kurulan tarikat, Halvetiyye ve Nakşibendiyye’nin ahi gelenekleri içerisinde yeniden teşkilatlandırılması suretiyle meydana gelmiştir. Bayramiyye’nin Şah İsmail’in ataları tarafından temsil edilen, Sünni anlayışa sahip Erdebîlîyye tarikatının bir uzantısı olduğu bilinmektedir. Hacı Bayrâm-ı Velî’nin vefatından sonra Bayramiyye, Akşemseddin’e nisbet edilen Şemsiyye ve Ömer Sikkînî’ye nisbet edilen Melâmiyye adlı iki büyük aslî kola ayrılmış, esas Bayramiyye adı geçen kollardan ilki tarafından sürdürülmüştür.

Doksan yılı aşkın bir ömür sürdüğü anlaşılan Hacı Bayrâm-ı Velî vefat ettiği zaman çok sayıda müridi bulunmakta idi. Göynüklü Emir Sikkini diğer bir adıyla Bıçakçı Ömer Dede, Fatih’in hocalarından Akşemseddin, Baba Yusuf Seferihisari, meşhur Müzekki’n-nüfûs adlı eserin yazarı Eşrefoğlu Rumi, daha çok Muhammediyye adlı eseriyle tanınan Osmanlı mutasavvıf şairi Yazıcızade Mehmed ve kardeşi Ahmet Bican, Bünyâmin Ayâşî gibi isimler ön plana çıkan müridleridir. Hacı Bayrâm-ı Velî’nin yanında yetişmiş bu şahsiyetlerden ilk ikisi Bayramîyye geleneğini temsil eden iki tarikatın kurucuları olmuşlardır. Diğerleri ise yaşadıkları dönemde gerek iktidar gerekse halk nezdinde büyük itibar görmüşler ve Osmanlı kültür hayatının gelişmesine önemli katkılar sağlamışlar, Bayramiliğin daha geniş bir sahada yayılmasına ön ayak olmuşlardır. Bu şahsiyetlerin pek çoğunun İstanbul’un fethine de iştirak ettikleri anlaşılmaktadır.

İsmi Fetih ile özdeşleşen Akşemseddin’in yanı sıra İnce Bedreddin, Kızılca Bedreddin ve Akbıyık Sultan ve Baba Yusuf Seferihisari gibi isimler İstanbul’un fethine iştirak etmişlerdir. Fetihten sonra İstanbul’a yerleşen bu şahsiyetler, Bayramiyyenin şehirde ilk temsilcileri olarak kabul edilirler. Bizim bu yazımızın asıl konusu olan halk arasında Helvai Yakub Efendi diye anılan Şeyh Yakub Efendi 1510 yılında Silifke’de doğmuştur. Bayramî Melâmî Şeyhi Pir Ali Aksarâyî’nin damadı ve halifesidir. Tekrar değinecek olursak Pir Ali Aksarâyî’nin şeyhi, Hacı Bayrâm-ı Velî’nin müridi Bünyâmin Ayâşî’dir.

Kanuni Sultan Süleyman Vezneciler’de Bozdoğan Kemeri’nin bitişiğinde bir Bayrami Tekkesi yaptırmıştır. Sultanın iradesiyle de şeyhliğine Helvai Yakup Efendi tayin edilmiştir. Bu tekke Bayramîler’in Istanbul’da ilk tekkesi olma özelliğini taşımaktadır. Halk arasında helvacılık da yaptığı için “Helvalı Baba” ya da “Helvacı Baba” gibi isimlerle bilinen bir tasavvuf ehline ait olan bu türbe Vefa’dan Veznecilere giden yol üzerindedir. Ziyaretçisi hiç eksik olmayan bu türbede özellikle Cuma günleri ziyaretçiler helva dağıtır. Helvai Yakup Efendi, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Şehzade Cami’nde dersler verdi. Cuma günleri ise Şehzade Cami’nin bahçesindeki çınar ağacının altında namaz çıkışı cemaate irmik helvası dağıtırdı. İsmini buradan alan Helvai Yakup Efendi’nin helvası, rivayete göre hiç eksilmezdi. Bu sebeple şehzade camisindeki çınar ağacı kutsal sayılırdı. Öldükten sonra çevre halkı bu uygulamaya bir süre devam etse de 1980 İhtilali döneminde o bölgede toplanan kalabalığın kamu düzenini bozduğu gerekçesiyle helva dağıtımı son buldu.

Ömrü boyunca mensub olduğu Bayramiyye tarikatını geniş halk kitlelerine sevdirmiş, özellikle İstanbul’da yayılmasına büyük çabalar sarf etmiş ve büyük bir itibar kazanmıştır. Ağırbaşlı ve temkinli biri olarak tanınan Helvayi Yakup Efendi, Şeyh Pir Ali Sultan Hazretleri’ne tabiiydi. 1588 yılında vefat eden Helvayi Yakup Efendi’nin mezarı ziyaret edenlerin aşırı ilgisinden dolayı Şehzade Cami’nin bahçesinden Süleymaniye’ye taşındı. Ne yazık ki Helvai Yakup Efendi Tekkesi 2004 yılında büyük bir yangına kurban gitti. Bugün orada sadece etrafı sac paneller ile çevrilmiş mezarı bulunmaktadır.

Mustafa Arı