Eklektik Yeni Bir Dini Yorum: Sai Baba Haraketi

“Dünyayı kutsallığından arındırmakta hangi dereceye erişmiş olursa olsun, kutsal- dışı bir  yaşamı yeğleyen insan dinsel davranışı tamamen yok etmeyi başaramaz. Kutsallığından en fazla  arındırılmış varoluşun bile halâ dünyaya yüklenen dinsel değerlerin izlerini taşıdığını  göreceğiz.” der Mircea Eliade Kutsal ve Kutsal- Dışı adlı kitabında. 

Küresel ve seküler medeniyetin amaçlarından biri geleneksel dinî inançtan soyutlanmış ve var oluşu kendinden menkul bir insan yaratmaktır. Bunun için zaman-mekân kavramlarını yeniden tanımlar ve her şeyiyle yepyeni, bağımsız bir insan modeli sunar. Fakat dinin doğasındaki fıtrî yapıdan kaynaklı olarak bağımsız bir hüviyet kazandırılmaya çalışılan insanoğlu inanç ve manevi boşluğunu yeni dini hareketlere mensup olarak doldurmaya çalışmıştır. Özellikle Batı dünyasında gördüğümüz bu akımlar Uzak Doğu ve Hint Alt Kıtasında da kendini yoğun olarak hissettirmektedir.

Bunlardan biri de Hindistan merkezli olmakla beraber dünya çapında on ile altmış milyon gibi sayılarla ifade edilen müntesibe sahip Sai Baba hareketidir. Burada esasında  iki Sai Baba vardır. Hareketin asıl kurucusu Sathya Sai Baba’dır fakat o kutsal olduğuna inanılan Shirdi Sai Baba’nın reenkarnasyonu olduğunu iddia eder. Shirdi Sai Baba’nın hayatıyla alakalı çok az bilgi olmasına karşın 1838 yılında Hindu bir ailenin çocuğu olarak  doğmuştur ama ailesi tarafından terk edilince Müslüman bir aile tarafından büyütülmüştür. Gerçek ismi hakkında da kesin bir bilgi yoktur. ‘Sai’ ismi Shirdi’ye yerleştiği zaman onu karşılayan ‘Mhalsapati’ adındaki rahip ya da mabed bekçisinin ona o şekilde hitap etmesinden  sonra verilmiştir.

Yaşadığı koşullar dolayısıyla her iki dinin mensuplarına da yakınlık hisseder. İlerleyen dönemlerde senkretik bir yapı oluşturma çabalarından da söz edilir. Bu çabasının bir göstergesi olarak kimi zaman bir camide kimi zaman da bir Hindu tapınağında yaşayan Shirdi Sai Baba’ya birçok mucize ve efsanevi özellik atfedilmeye başlanmıştır. Hastaları iyileştirdiğine, ölüleri dirilttiğine, kötülüklerden koruduğuna yönelik mucize iddiaları Shirdi Sai Baba’nın şöhretini ve yaşadığı kasabaya olan ilgiyi arttırmıştır.

Sai Baba Hindular tarafından bir aziz olarak kabul edilirken İslam’a yakın bir yaşam sürdürdüğü için Müslüman toplum  tarafından da benimsenmiştir. 1918’de ölen Shridi Sai Baba sekiz yıl sonra reenkarne olacağını iddia ettiği 1926 tarihinde Sathya Sai Baba dünyaya gelir. Sathya Sai Baba 23 Kasım 1926’da Hindistan’nın Andhra Pradesh eyaletinde Hindu bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Çocukluğundan itibaren tiyatro, edebiyat, şiirle ilgili olan Sathya Sai Baba’nın da birçok mucize gösterdiği iddia edilir. Bu mucizelerden birine göre çocukluk döneminde yatağında bir kobra yılını bulunmuş fakat bu yılan ona hiçbir zarar vermemiştir. Bunun gibi mucizelerden sonra da kendisine her yere yayılan Tanrı anlamına gelen Satyanarayana Rajuin ismi verilmiştir.

Fakat on dört yaşlarına geldiğinde bu defa Sathya Sai Baba’yı bir yılan sokar ve bunun sonucunda zehirlenir. Uzun süre tedavi gördükten sonra kendine gelir ve Shirdi Sai Baba’nın reenkarnasyonu olduğunu söyler ve aynı zamanda Tanrı Şiva’nın da avartarı olduğunu iddia eder. Bunun kaynağı ise Hinduzim metinlerindir. Hinduizm’e göre Tanrı insanlığın ihtiyaç  duyduğu dönemlerde bedenleşerek yeryüzüne iner. Sathya Sai Baba bunu farklı bir yolla da temellendirir. Shirdi Sai Baba’nın Tanrı Vişnu’nun avatarı olduğuna inanılıyordu. Dolayısıyla o da Shirdi’nin reenkarnesi olduğuna göre kendisi de Tanrı’nın avatarı olabilirdi.

Sathya Sai Baba uzun bir içine kapanma ve yalnız kalma evrelerini yaşadıktan sonra kendisine tabii olanlar ile beraber ashram(tekke) oluşturur ve müritleriyle burada vakit geçirir. Bugün Hindistan’ın Andhra Pradesh eyaletinde hareketin üyelerine rezervasyon ile konaklamaya kadar sistemli bir hizmet merkezi halinde kullanılmaya devam edilmektedir. 2022 yılında öleceğini söyleyen Sathya Sai Baba 2011 senesinde seksen dört yaşında hayatını kaybetmiştir. Hastaneler, eğitim, enstitüleri, dispanserler, içme suyu gibi birçok hizmet sunan Sathya Sai Baba için Hindistan hükümeti üç günlük yas ilan etmiş ve kendisi yaşarken hizmetlerinin nişanesi olarak bir posta pulu yayımlamıştır. Bütün bunların yanında iş adamları, politikacılar, ünlü simaların da takip ettiği hareketin adı cinsel istismar, yolsuzluk, kara para aklama gibi birçok olaya karışmış olsa da resmi anlamda bir sonuç alınamamıştır. Bugün Sri Sathya Sai Central Trust tarafından kontrol edilen servetinin 170 milyon dolar olduğu söylenmektedir.

Öğretileri:

Sai Baba kendi ifadelerinde yeni bir din getirmediğini ve farklı dine inanan insanların da kendisini takip edebileceğini dile getirmiştir. Çünkü ona göre tüm dinler esasında aynı şeyi ifade etmektedir ve amacı -Hinduizm’den mülhem olarak- ezeli/ebedi düzen anlamına gelen ‘Sanathana Dharma’ yı tesis etmektir. Bunun yolu da sevgidir. “Herkesi sev, herkese hizmet et”sloganıyla vaazlarını gerçekleştiren Sai Baba hiçbir din ve mezhebin savunuculuğunu yapmadığını söylemiş ve dini çoğulculuğun ardındaki birliğin önemini vurgulamıştır. Buna binaen de farklı dinlerde kutsal kabul edilen nesnelere kendi hareketi içinde yer verir. Sathya Sai Baba insanın içinde var olan tanrısallığa vurgu yapar ve insanların ona ulaşması gerektiğini söyler. Bunun için dünya varlığına mesafeli olmayı ve insanlığa hizmeti öğütler. Kendisi de Tanrı’nın avatarı olarak insanlığa bunu hatırlatmak için gelmiştir. Evrensel bir sevgi dini oluşturma amacı güttüğü hareketinin temelde dört prensibi vardır:

1- Sathya (Hakikat)

2- Dharma (Düzen)

3- Şanti (Barış)

4- Prema (İlahi Sevgi)

Bu dört temel prensip çerçevesinde hareketi değerlendirecek olursak, Sai Baba hakikati temsil  etmekle merkezi bir rol üstlenmektedir. Tanrı’nın avatarı olarak düzeni ve barışı sağlamak onun görevidir. Bunu sağlamanın yolu da sevgi ve şefkatten geçer. İnsanlara sevgi ve şefkat ile yapılan hizmetler Tanrı’ya giden yoldur. Aynı zamanda sevgiye ulaşmanın da anahtarı da buradan geçmektedir. Hareket içinde yapılan hastaneler, okullar, konutlar da hizmet merkezli anlayışın tezahürüdür. 

İbadet Şekilleri, Bayramlar ve Festivaller:

Sai Baba hareketinde toplu ibadet yapılmaz. Zaten Sai Baba hareketin dini bir karakter taşımadığını söyler. Daha çok bir organizasyon kimliğinin ön planda olduğu bu harakette müntesipler haftada bir Bhajan Manda adı verilen bir törene katılırlar ve burada Sai Baba’ya ait ilahiler okurlar. Bayram olarak da Tanrı Şiva’nın doğduğu gün, Sai Baba’nın doğum gününü ve Hz İsa’nın doğum günü olması hasebiyle Noel’i kutlarlar.

Genel olarak incelediğimizde, Sathya Sai Baba hareketi bugün milyonlarca müntesibe sahip dinsel bir harekettir. Dünya üzerindeki birçok dinden etkilenen ve farklı özellikleri içinde barındıran bu harekette Sai Baba’nın mucizeleri en çok öne çıkan özelliktir. Ağzından altın yumurta çıkarma, adına vibhuti denilen ve müntesiplerine şifa getirdiğine inanılan havadan küller çıkardığı görüntüler medyaya yansıyanlardan birkaçıdır. Kimilerinin şarlatan bir sömürücü kimilerinin Tanrı’nın avatarı olduğunu savunduğu Sai Baba hareketi bugün dünya çapında en çok kazanca sahip organizasyonlardan biridir. Sonuç olarak baktığımızda Sai Baba hareketini; Neo-Hindu bir yenilenme, orta çağda Hindistan’da ortaya çıkan ve kurtuluş öğretisi sunan Bhakti Hareketi veya Hinduizm ve İslam’ın senkretik bir yansıması olan Shizim dini gibi  hareketlerin modern dönemdeki bir uzantısı ya da farklı bir formu olarak değerlendirebiliriz.

Büşra Dildirim

Kaynakça

Köse, Ali. Milenyum Tarikatları, İstanbul, 2019.

Sümer, Necati. Kutsal Bir Hindu Figür: Sathya Sai Baba. Social Sciens Studies Journal, 2019.

Kutlutürk, Cemil. “Hinduizm.” Dünya Dinleri. ed. Şinasi Gündüz. 182-203. Milel Nihal  Yayınları. İstanbul 2019.

Türker, Merve. Hint Kökenli Yeni Dini Hareketlerden Sai Baba Teşkilatı. Yüksek Lisans Tezi. Süleyman Demirel Üniversitesi, 2019.

https://www.srisathyasai.org/