I.Theodosius tarafından zafer takı olarak altın kapı inşa ettirildi. Bu kapı, gelen krallar ve önemli devlet adamlarının karşılanması amacıyla inşa edildi. Sonrasında oğlu tarafından buraya dört kule daha eklendi. İlerleyen zamanla İstanbul nüfus sebebiyle büyütülmek istendi. Mevcut surlar bu bölgeye kadar uzatıldı ve zafer takı İstanbul’a dâhil edildi. Zafer takı aynı zamanda altın kapı olarak da anılmaktaydı. Bunun sebebi kapı üzerindeki altın yaldızlı işlemelerdi. Bu işlemeler kapının ihtişamını tamamlamaktaydı. Latin istilası sürecine değin ihtişamını koruyan kapı, bu istiladan nasibini almış; süsler sökülerek ve kırılarak yağmalanmıştı. Kapının üzerinde kalan yaldızlı levhaların perçin izlerini görmek mümkündür.
Fatih’in İstanbul’u fethi ile bu alana üç kule daha eklendi ve burası bir garnizon olarak kullanılmaya başlandı. Uzun süre burada garnizonun kalması ile hisara fetihten beş yıl sonra bir cami yapıldı. 1894 yılında gerçekleşen büyük İstanbul depreminde cami yıkıldı ancak camiden geriye minare ve şadırvanı kaldı.
Yavuz Dönemi’nde Osmanlı hazinesi olarak kullanılan bu yapı sonraki dönemlerde hayvanat bahçesi, kız meslek lisesi ve hapishane olarak da kullanıldı. İsmini aldığı kulelerden dördü Bizans Dönemi’nde üçü ise Osmanlı Dönemi’nde inşa edildi.

Yedikule Zindanları, yedi gözlem kulesi ve bir zafer takının çevrelediği küçük bir kaledir. 46 basamaklı 8 merdiven kule içerisinde bulunmaktadır. Cumhuriyet Dönemi’nde gelen göç dalgasıyla oluşan varoşlar burayı da vurmuştur. Barakalardan oluşan kale içi yapılaşmaya teneke köy olarak bir isimlendirme bırakmıştır. Kalenin kuleleri ve kısa hikâyeleri şöyledir;
Genç Osman Kulesi
Padişah Genç Osman’ın katledildiği yerdir. Genç Osman 14 yaşında çıktığı tahtından 18 yaşındayken kaldırmak istediği Yeniçeri Ocağı tarafından indirilmiştir. 1622 yılının ilkbaharında yeniçeriler, haremden aldıkları padişahı yarı çıplak vaziyette halkın arasından taciz edilerek bugün Süleymaniye’deki il müftülüğü binası olan Ağa Kapısı’na oradan Aksaray bölgesindeki Ahmediye Camii’ne getirdiler. Sonrasında iki gün bekletildiği Yedi Kule Zindanları’nda Davut Paşa’nın verdiği ip ile boğularak öldürüldü. Kule adını burada katledilen Genç Osman’dan aldı.
Cephanelik Kulesi
Adında da geçtiği üzere garnizon olarak kullanılan yapıda cephaneliklerin bulunduğu kuledir. İçerisi ahşap ile tutturulmuş bu kule hâlâ gezildiğinde eski yapısını korumaktadır.

III. Ahmet Kulesi
Kule, günümüze erişmemiş ancak geçirdiği onarımlarda büyük katkısı olan III. Ahmet’in adıyla anılmıştır.
Hazine Kulesi
Yavuz Sultan Selim tarafından ağzına kadar doldurulan hazinenin yeri burasıdır. III. Murat Dönemi’ne kadar hazine burada himaye edilmiştir. Daha sonra hazinenin saraya nakledilmesi ile bu kule hazine niteliğini kaybetmiştir.
Zindan Kulesi
Kitabeler Kulesi olarak da anılan kule zindan olarak kullanılan iki kuleden biridir. Ahşap bölümleri yangınlarda yok olmuştur. Gelen elçilerin bekletildiği bir yapı olarak uzun zaman kullanılmıştır.
Top Kulesi
Hazineye ek olarak kullanılan bu bölüm hapishane olarak da kullanılmıştır.

Bayrak Kulesi
Altın kapının üzerinde bulunan bu yapı en sağlam olanıdır. Sancağın bulunduğu yer olması sebebiyle bu isimle anılmıştır.
Yedikule Zindanları; tarihin önemli dönemlerine ve olaylarına tanıklık etmesi, çeşitli amaçlar için kullanılması ve ülkemizin en eski açık hava müzelerinden biri olması hasebiyle oldukça önemli bir yapıdır. İstanbul’da bulunması da bu yapıyı değerli kılan özelliklerden biri esasen. Gezilip görülmesi, tarihe bizzat yerinde şahitlik edilmesi tavsiyemizdir.
Davut Ufuk Erdoğan